Kaşlar yalan söylemez

İster şaşırmış, şüpheli, korkmuş, kafamız karışmış, tiksinmiş, rahatsız olmuş, üzgün veya mutlu olalım kaşlarımız herhangi bir zamanda aklımızdan geçenleri tam olarak ortaya koyar. Gözler ile birlikte en çok duygularımızı ortaya koyan yüz özelliğidirler ve başka insanların yüzünde birçok duyguyu okumamıza yardımcı olurlar. Kaşlar yüz ifadelerimizi güçlendirir, yüzlerimizin çekiciliğini arttırır ve gözlerimizi ter gibi şeylerden korur. Cinsiyetimiz, yaşımız ve sağlık durumumuzun tümü kaşlarımıza bakarak belirlenebilir. Örneğin tiroid yeterli metabolik hormon üretmiyorsa (hipotiroidi) kaşlar uçlarından incelebilir. Bir besin yetmezliği, vitamin yetmezliği, stres, egzama, saç kaybı (Alopecia areata) ve kemoterapinin yan etkilerinin tümü de kaşlarımızın dökülmesine neden olabilir.

Kaşların iki temel işlevi vardır: kendimizi nasıl hissettiğimizi belirtirler ve yüzümüze ifade ve karakter katarlar. Ayrıca görmemizi bozabilecek güneş ışığı, nem, ter, kir ve toz gibi şeylerden gözlerimizi korurlar. Kaşlarımız olmasaydı alnımızda oluşan tuzlu ter gözlerimize girerdi ve hoş olmayan bir yanma hissine neden olurdu. Kaşlar ayrıca birkaç yağmur damlasını yakalayabilir.

Konuşurken normalde kişilerin gözlerine bakarız ve kaşlarımızın ne yaptığına pek dikkat etmeyiz. Birkaç saniye içinde konuştuğumuz kişinin gözlerindeki çok sayıda kısa hareketi algılarız (bunlara mikro ifadeler denir) ve kaşlar bu ifadelerin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Diyelim ki diğer kişi bizi dinlemiyor veya bizi içinden eleştiriyor – bu durum gizlemeye çalışsalar da kaşlarından belli olacaktır: kaşları birbirine yaklaşacaktır ve burunları üzerinde küçük bir çizgi yani “somurtma çizgisi” oluşacaktır. Dikkatli dinliyorlarsa kaşları hafifçe birbirine yaklaşacaktır. Hiç kaşlar hareket etmezse kişi ya sıkılmıştır ya da dinlemiyordur. Negatif düşünceler (örn. korku, üzüntü, öfke) durumunda gergin ve kasılmış kaşlar bulunma eğilimi olur. Pozitif duygular (neşe veya sürpriz gibi) hissediyorsak kaşlarımız nispeten rahatlamış olacaktır.

Mümkün olduğunca uyumlu bir etki elde etmek üzere kaşlarınız yüzünüzün şekline uymalıdır. Aşağıdaki temel kural hangi kaş şeklinin size uyduğunu bulmanın kolay bir yoludur. Yüzünüzün şeklinden emin değilseniz burada bulabilirsiniz. Genel kural şudur: Yüzünüz ne kadar inceyse kaşlarınız o kadar ince olmalıdır. Ancak:

• Açılı ve kavisli kaşlar yuvarlak yüzlere daha uygundur çünkü bu yüzleri daha belirgin hale getirirler.
• Düz olan ve çok kavisli olmayan yuvarlak kaşlar kare yüzlere daha uygundur. Bunlar yüz özelliklerini daha dengeli hale getirecektir.
• Yuvarlak kavisli kaşlar kalp şekilli yüzlere daha uygundur çünkü bunları daha uyumlu hale getirirler.
• Düz, hafif kavisli kaşlar oval şekilli yüzlere daha uygundur. Yüzü kısımlara bölerler ve daha dengeli görünmesini sağlarlar.
  

Yaşlandıkça alındaki bağ dokusu zayıflamaya başlar ve kaşlarımız aşağıya hareket eder. Bu durumda bazı kişiler kaşların konumunu değiştirmek ve daha genç görünmek için botoks yaptırırlar.